Her birimiz kendimize eninde sonunda şu soruyu sorarız: “Hayatımın amacı nedir ya da hayatın bir amacı var mıdır?” Hepimiz hayatta bir anlam ararız, hayatın anlamını sorgularız. Kendi hayatımızdaki anlamı aradığımız için elbette bu kişisel bir soru ve soruşturmadır.

Will Langford

Kişisel tecrübelerime göre hayatın anlamı, amacı ve varlığım için 3 muhtemel amaç var:

Yaşamanın biricik nedeni bizzat yaşamın keyif verici olmasıdır: Varlık olma. Belki de burada olmamızın sebebi sadece bilincin, belli bir insanın bedenindeki yaşamı ve bütün yaşam algılarını deneyimleyebilmesi içindir.

Başkalarının hayattan zevk almaları için yardım etmek ve hayat dersleri öğrenmek olabilir.

Hayat derslerini ve büyümeyi öğrenmek varoluşumuz için üçüncü olası sebebe bizi getiriyor: Belki bu bilincimizin büyüyebilmesi, ruhlarımızda saklanan dersler ile deneyimlerimizin zengin kaynaklarını öğrenebilmesi içindir.

Çalışmaların ve bilinç üzerine yaptığım araştırmalar, hayatın gerçek anlam ve amacının yukarıdakilerin hepsi olduğuna inanmamı sağladı!

Her insan parçalardan oluştuğundan bilinçaltı zihin, bilinçli zihnin ve “Sevilenler” diye adlandırdığım daha yüksek benliğin her bölümünün büyümesi ve olgunlaşması hayatın gerçek amacıdır. Her bölüm, “Sevdikleriniz, Benliğiniz ve Onun İçinde Aileyi Bulma ve Yetiştirme” olarak açıkladığım olgunlaşmanın  farklı bir seviyesindedir. Parçaların toplamına neden bir aile denir? Çünkü birçok açıdan her bölüm, bütünlüklü bir insanın yalnızca bir parçası olsa da bu tam bir insan ailesine benzer.

Bu inanç ve anlayış, bir klinik terapist ve bilinç araştırmacısı olarak yaptığım çalışmaların yanı sıra, metafizik ve bilim arasındaki bağıntıyı gören Dr. William Tiller gibi bilimin insanların çalışmalarını araştırmanın bir sonucudur. Ayrıca bu, meditasyon, dini tecrübe  ve soruşturma yıllarının da bir sonucudur.

Çeviren Duygu Aydemir

Kaynak: https://ezinearticles.com/11.02.2016