Hava Sıcaklıkları Her Yıl Artıyor: Sebebi Küresel Isınma Mı?


Günümüzde bazı insanlar, hala küresel ısınmanın gerçekten var olup olmadığını tartışıyor. Peki, gerçek ne?

Küresel ısınmanın neden olduğu sıcaklıkların her yıl giderek artması dünya genelinde sel baskınlarının, depremlerin, volkan patlamalarının vb. doğal felaketlerin tetiklenerek daha erken ve daha sık gerçekleşmesine mi sebep oluyor? İnsanları bu konuda kim doğru bilgilendirecek? Bilim insanları, küresel ısınmanın sıcak havayı artırdığına inanıyor. Bilim insanlarına göre günümüzde karbon monoksit seviyesi geçmişten çok daha yüksek. Milyonlarca yıl boyunca, atmosferdeki karbondioksit seviyesi hiçbir zaman bugünkü kadar yüksek bir seviyeye ulaşmamıştı.  İklim değişikliği üzerine gerçekleştirilen hükümetlerarası panelde, küresel ısınmanın iklimleri değiştirdiği bilimsel kanıtlar sayesinde tartışmasız kabul edildi.

Peki, bu bilimsel kanıtlar nasıl elde ediliyor?

Dünya yörüngesindeki uydular ve diğer teknolojik gelişmeler, bilim insanlarının büyük resmi görmelerini sağlayarak onların gezegenimiz ve iklimi hakkında küresel ölçekte birçok farklı türde bilgi toplamasını sağlar. Uzun yıllar boyunca toplanan bu veriler, değişen iklimin getirdiği değişikliklerin ve felaketlerin neler olacağının sinyallerini ortaya koyar. Karbondioksit ve diğer gazların ısıyı hapseden doğası 19. yüzyılın ortalarında açıkça anlaşıldı. Kızılötesi ışınların, enerjinin atmosfer yoluyla transferini etkilemedeki yetenekleri, NASA tarafından icat edilerek uçurulan uzay araçlarının, füzelerin, dronların ve robotların bilimsel temelini oluşturmada önemli katkılar sunar.  Dünya genelinde küresel ısınmaya dayalı olarak giderek artan sera gazı, dünya genelinde karbondioksitin de arttığının göstergesi. Böylece küresel ısınma artmakta ve dünya normal değerlerinden daha fazla ısınmaktadır.

Grönland, Antarktika ve tropikal dağ buzullarından alınan buz çekirdekleri, Dünya ikliminin sera gazı seviyelerindeki değişikliklere tepki verdiğini ispatlar. Ağaç halkalarında, okyanus tortullarında, mercan resiflerinde ve tortul kaya katmanlarında da antik kanıtlar bulunabilmekte. Bu eski paleoiklim kanıtları, mevcut ısınmanın, buzul çağındaki ortalama ısınma hızından, ortalama on kat daha hızlı gerçekleştiğini ortaya koyuyor. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit artışı, son Buzul Çağı’ndan sonra, doğal kaynaklardan elde edilenlere oranla 250 kat daha hızlı artış gösteriyor.

Hızlı iklim değişikliğine dair kanıtlar ikna edici midir?

Küresel sıcaklık artışında gezegenimizin ortalama yüzey sıcaklığı, 19. yüzyılın sonlarından bu yana yaklaşık 2.12 fahrenheit (1.18 santigrat derece) artmıştır; bu artış, büyük ölçüde artan karbondioksit emisyonlarından kaynaklanan bir değişikliktendir. Atmosferdeki bu değişimlere sanayi  ülkelerinin gerçekleştirdiği sanayi etkinlikleri başta olmak üzere bir çok insan faaliyeti de neden olmuştur. Son 40 yılda meydana gelen ve en sıcak yedi dönem olarak bilinen sıcakların en sıcak olan dönemi ise 2016 ve 2021 yılları arasında yaşanmıştır. Sıcaklık dünya genelinde rekor düzeyde artmıştır.  Okyanuslar artan ısının çoğunu emmiş ve en üstteki okyanus yüzeyinin 100 metrelik, 0,33 derece üzerinde bir ısınma gösterdiği ispatlanmıştır.

Dünya elde ettiği ekstra enerjinin %90’ını okyanusta depolar. Grönland ve Antarktika buz tabakalarının kütlesi azalmıştır. NASA’nın Yerçekimi Geri Kazanımı ve İklim Deneyi’nden elde edilen veriler, Grönland’ın 1993 ile 2019 yılları arasında, yılda ortalama 279 milyar ton, Antarktika’nın ise yılda yaklaşık 148 milyar ton buz kaybettiğini gösterir. Buzullar neredeyse dünyanın her yerinde geri çekilmekte. Bu çekilmeye; Alpler, Himalayalar, And Dağları, Rocky Dağları, Alaska ve Afrika dahildir.

Küresel deniz seviyesi geçen yüzyılda yaklaşık 20 santimetre yükseldi. Bununla birlikte, son yirmi yıldaki oran, geçen yüzyılın neredeyse iki katı ve her yıl biraz hızlanmakta. Arktik deniz buzunun hem kapsamı hem de kalınlığı son yıllarda hızla azalıyor. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki rekora koşan yüksek sıcaklıktan kaynaklanan vakaların sayısı artarken, rekor düşük sıcaklık olaylarının sayısı da 1950’den beri azalıyor. ABD ayrıca artan sayıda yoğun yağış olayına tanık oldu. Sanayi Devrimi, yüzey okyanus sularının asitliğini yaklaşık %30 artırdı. Bu artış, insanların atmosfere daha fazla karbondioksit salması ve dolayısıyla karbonmonoksitin okyanusta daha fazla emilmesine neden olmakta. Bu durumun sonucu olarak deniz ve okyanus ekolojik dengesi bozulmakta. Balinalar ve yunuslar başta olmak üzere deniz canlıları toplu olarak ölüyor.

Üçüncü ve Dördüncü Ulusal İklim Değerlendirme Raporları’na göre, küresel iklim değişikliğinin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki uzun vadeli etkilerinden bazıları şunlardır: Değişim bu yüzyılda ve ileride de devam edecektir. Küresel iklimin bu yüzyılda ve ötesinde değişmeye devam etmesi farklı iklim ve doğa değişikliklerine neden olacaktır. Önümüzdeki yıllarda iklim değişikliğinin büyüklüğü, öncelikle küresel olarak yayılan ısı tutucu gazların miktarına ve Dünya ikliminin bu emisyonlara ne kadar duyarlı olduğuna bağlı olacaktır. Sıcaklıklar artmaya devam edecektir. Çünkü insan kaynaklı ısınma, doğal olarak değişen bir iklimin de habercisidir. İklimleri değiştiren, sıcaklık artışı ülke genelinde veya zaman içinde tekdüze veya pürüzsüz olarak değil isteyerek gerçekleşmiştir. Sanayi ülkeleri atmosfere yüksek oranda karbonmonoksit salarak Dünya’nın sıcaklık ve iklim dengesini değiştirmiştir. Donsuz sezonun (ve buna karşılık gelen büyüme mevsiminin) uzunluğu ekosistemleri ve tarımı etkileyen en büyük artışlar ABD başta olmak üzere 1980’lerden beri tüm dünyada artmaktadır. Bu durum tarım başta olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkilenmektedir. ABD genelinde, büyüme mevsiminin uzamaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Isı tutucu gaz emisyonlarının artmaya devam ettiği bir gelecekte, çoğu ülkede don olmayan ve büyüme mevsimlerinin uzunluklarında bir ay veya daha fazla artışlar öngörülüyor.

Gelecekte iklimin ABD üzerindeki projeksiyonları, artan şiddetli yağış olaylarına yönelik son eğilimin devam edeceğini göstermektedir. Bu eğilimin, Güneybatı kesimleri gibi toplam yağışın azalmasının beklendiği bölgelerde bile gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Daha fazla kuraklık ve sıcak hava dalgalarının ABD’nin güneybatısında kuraklığa neden olacağı anlaşılmaktadır. Her yerde sıcak hava dalgalarının artması beklenmektedir. Daha yoğun ve daha soğuk hava dalgaları ise her yerde daha da azalmaktadır. Yaz sıcaklıklarının artmaya devam etmesi ve yaz aylarında batı ve orta ABD kesimlerinin ısı dalgalarını şiddetlendirmesi, toprak nemini azaltacaktır. Bu durum iklim ve ülke tarımını olumsuz etkileyecektir. Milyarlarca dolarlık gelir kaybına sebep olacaktır. Bu yüzyılın sonunda, 20 yılda bir görülen aşırı sıcak günlerin (bir günlük olaylar olsa bile) ABD dahil olmak üzere tüm dünya genelinde her iki veya üç yılda bir meydana geleceği tahmin edilmektedir. Kasırgalar daha güçlü ve daha yoğun olacak. İklim ısınmaya devam ettikçe, kasırga ile ilişkili fırtına yoğunluğu ve yağış oranlarının da artması bekleniyor. Deniz seviyesi 2100’e kadar 1-8 fit artacak. 1880’de güvenilir kayıt tutmanın başlamasından bu yana küresel deniz seviyesi yaklaşık 8 inç artmıştır. Deniz seviyelerinin 2100’e kadar 1 ila 8 fit daha yükselmesi beklenmektedir. Bu durumda Hollonda, İngiltere gibi birçok ada ülkesi, sular altında kalma riski ile karşı karşıya. Bu durum, eriyen topraklardan denizlere akarak eklenen suların bir sonucu. Buz ve deniz suyu ısındıkça birleşmekte ve genişlemektedir.

Önümüzdeki birkaç on yılda, fırtınalar da artma ve denizlerde dalgalanma, deniz sularında yükselmeler ve yüksek oranlarda gelgitler görülecektir. Birçok bölgede su baskınları daha da artarak deniz seviyesinin yükselmesine böylece tsunamiler oluşturarak bazı karaların çökmelerine neden olacaktır. Okyanusların Dünya yüzeyindeki sıcak koşullara tepki vermesi çok uzun zaman aldığı için, deniz seviyesinin yükselmesi 2100’den sonra da devam edecektir. Arktik büyük olasılıkla buzsuz olacaktır. Arktik Okyanusu’nun 2100 sonrası yazlarında buzsuz hale gelmesi bekleniyor.

Son olarak, hakemli bilimsel dergilerde yayınlanan araştırmalarda, aktif olarak yayın yapan iklim bilimcilerinin yüzde 97’si aynı fikirde. Geçen yüzyıldaki değişikliğine neden olan ısınma eğilimlerinin insan faaliyetlerinden kaynaklandığı açık. Ayrıca, dünyanın önde gelen bilimsel kuruluşlarının çoğu, bu durumu onaylayan kamuyu aydınlatan açıklamalar yayınladı. American Association for the Advancement of Science, 2014 yılında “iklim bilimcilerin yaklaşık %97’si, sağlam kanıtlara dayanarak, insan kaynaklı iklim değişikliğinin gerçekleştiği sonucuna vardığını” belirtir.  Bu, dünyayı küresel ısınmanın zararlı etkilerinden korumak için tüm ülkelerin Kyoto Protokolü’nü imzalaması ve protokol kurallarına uyması gerektiğinin kanıtıdır.  Bugün dünyaya sera gazı salmayı bıraksak bile, küresel ısınma yüzyıllar olmasa da en azından birkaç on yıl daha devam edecektir. Bunun nedeni, gezegenin (örneğin okyanusların) tepki vermesinin biraz zaman alması ve karbondioksitin yani baskın ısı tutucu gazların atmosferde yüzlerce yıl kalması ve birçok soruna neden olmasıdır. Yaptığımız şey ile hissettiğimiz zaman arasında bir zaman farkı vardır. İklim değişikliğinin en kötü etkilerinden bazılarını önlemek veya sınırlamak için çok geç olmayabilir. İklim değişikliğine yanıt vermek iki aşamalı bir yaklaşımı içerecektir:

1) Azaltma: Atmosfere sera gazı akışının azaltılması,

2) Adaptasyon: Halihazırda harekete geçirilmiş olan iklim değişikliğiyle yaşamayı ve buna uyum sağlamayı öğrenmek.

Hepimizin iklimi ve doğayı kurtarmak gibi bir sorumluluğu var. Bunun için harekete geçmeliyiz.

 

Hazırlayan: Halil İbrahim İŞBİLİCİ

Kaynak: https://climate.nasa.gov/effects/

 

 

 

 

 

 

 

Related Posts

Müzisyen Niko Necdet’e komşu dehşeti! Önce pompalı tüfekle ateş açtı sonra baltayla evine saldırdı

İzmir’in Foça ilçesinde yaşanan komşu kavgasında Arif Serdar K., müzisyen Niko Necdet Keresteci’ye pompalı tüfekle ateş açtıktan sonra balta ile evine saldırdı. Olaylar güvenlik kamerasına da yansıdı….

Sen Türkülerini Söyle kazanan isim belli oldu!

Sen Türkülerini Söyle yarışması 10. bölümüyle süper final yaptı. TRT 1 ekranlarında izleyici ile buluşan şarkı yarışmasında büyük finalin ardından kazanan isim netleşti. Peki, Sen Türkülerini Söyle…

Amerika Açık tek kadınlarda şampiyon Coco Gauff

Tenis sezonunun son Grand Slam turnuvası olan Amerika Açık tek kadınlar finalinde ABD’li Coco Gauff, Belaruslu Aryna Sabalenka’yı 2-1 yenerek şampiyon oldu. 2023 Amerika Açık tek kadınlar…

Kardeşlerim Doruk öldü mü? Kardeşlerim dizisinden Onur Seyit Yaran ayrıldı mı?

Kardeşlerim Dizisi 4. Sezonunda Doruk’un Sonu ve Onur Seyit Yaran’ın Ayrılışı Kardeşlerim dizisi, 9 Eylül tarihinde 4. sezonuyla ekranlara geri döndü. Yeni sezonun başlamasıyla birlikte, Doruk karakterinin…

Sevilla, Fenerbahçe maçına hazır

UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu ilk maçında Fenerbahçe’yi konuk edecek Sevilla, hazırlıklarını tamamladı. Teknik direktör Jorge Sampaoli yönetiminde tesislerdeki idmanın ilk 15 dakikası basın mensuplarına açık…

Akşener’in masayı dağıtmasının ardından Kaftancıoğlu’ndan, “Umutsuz olmayın” paylaşımı: Gidecekler

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, 6’lı Masa’da 5 liderin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklediğini, buna karşı çıktıklarını söylemesinin ardından CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan dikkat çeken bir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir