Viral fotoğraf düzenleme uygulamasının devasa bir yüz veri tabanı ile yapabileceği çok şey var.
Bağlam: Yüzünüzü yenilemek için Yapay Zekâ (AI) kullanan fotoğraf düzenleme uygulaması FaceApp, viral hale geldiğinden beri inceleme altında. Uygulama 2017’den bu yana kullanılıyor, ancak kullanıcıların yaşlandıklarında nasıl görünebileceklerini görmelerini sağlayan yeni bir özelliği ile popülerliğe geri döndü. Şimdi ise uygulama sahibinin Rusya merkezli Wireless Lab şirketinin olduğu gerçeği insanları korkutuyor.
Endişe: Bazı raporlara göre, uygulama lansmandan bu yana 150 milyondan fazla insanın yüzünün fotoğrafını topladı- ve hizmet şartları şirketin istediği gibi fotoğrafları kalıcı olarak kullanabilmesini şart koşuyor. Şirket zaten, görüntüleri çoğu yükleme işleminden sonraki 48 saat içinde sunucularından sildiğini ve üçüncü şahıslarla veri paylaşmadığını belirtti. Buna rağmen, ABD Kongresi’nin bazı Demokrat üyeleri şimdi şirkete FBI soruşturması çağrısında bulunuyorlar. Kullanıcılar ayrıca yüzlerinin gelecekte yüz tanıma yoluyla onları izlemek için kullanılabileceğinden endişe duyuyorlar.
Gerçek: Tamam, öyleyse, FaceApp’ın, kullanıcıların yükleme nedenleri dışında topladıkları fotoğrafları kullanmaya karar verdiğini düşünelim. Aslında ne yapabilirler? Yüzünüzü tanımlamak amacıyla algoritmaları eğitmek için kullanmaları pek olası değildir. İlk olarak, kullanıcıların çoğu FaceApp’a tanınması için gerekli olan adlarını veya diğer tanımlayıcı bilgilerini vermez. İkincisi, bir sistemin tek bir fotoğraftan birini tanımayı öğrenmesi teknik olarak mümkün olsa da, doğruluk değeri zayıf olacaktır. Sosyal medya profilleri ve Flickr yüklemeleri gibi, hedef bireyin belirli fotoğraflarını elde etmek için çok daha kolay araçlar vardır.
Tavşan deliğinden aşağıya doğru: Bununla birlikte, dev bir yüz veritabanını kullanmanın başka yolları da vardır. İşte sadece birkaçı:
Yüz modifikasyonu: Belki de en bariz kullanım FaceApp’ın kendi algoritmalarını geliştirmesi olabilir. Uygulamanın yüz görüntüsünü değiştirme ve ince ayar yeteneği, onlarca yüz fotoğrafı üzerinde eğitilmiş bir sinir ağına dayanır. Şirketin yeteneklerini daha iyi ayarlamak için daha fazla görüntü beslemeye devam etmesi mantıklı olacaktır. Bu tür bir veritabanı, uygulamanın zaten sahip olmadığı daha fazla yüz değiştirme özelliği oluşturmak için de kullanılabilir.
– Yüz analizi: Yüz tanıma belirli bireyleri tanımlarken, yüz analizi sadece onlar hakkında cinsiyetleri veya yaşları gibi özellikleri öngörmeyi içerir. Pek çok ticari yüz analiz sistemi, FaceApp’ın tuttuğu gibi görünen açık kaynak veritabanlarında eğitilmiştir.
– Yüz tanıma: Benzer şekilde, yüz tanıma bir fotoğrafta bir yüzün olup olmadığını ve nerede olduğunu tanımlamakla ilgilidir. Yine, bu sistemler daha fazla yüz fotoğrafıyla oluşturulabilir veya geliştirilebilir.
Deepfake nesli: Ve nihayet böyle bir veritabanı, var olmayan insanların yüzlerini oluşturmak için kullanılabilir. Sahte yüz neslinin casuslar tarafından kimlik sahteciliği için kullanıldığı iddia ediliyor.
Ne önemi var? Bu kullanım durumları büyük gizlilik kaygılarını artırırken, yüz fotoğraflarının ve insanların videolarının beğeninizi zaten içeren veya içermeyen açık kaynaklı diğer birçok veritabanının bulunduğunu belirtmekte fayda var.
İnternetten çıkarılan kamuya açık medyadan yapılan bu tür veritabanları uzun zamandır AI araştırmalarının bir temeli olmuştur. FaceApp’ın kendi görüntü stoğu olmasa bile, oradaki seçeneklerin bolluğundan başkalarını bulmak kolay olurdu. Belki de hikâyenin en büyük noktası budur: FaceApp sadece dijital verilerimizin kontrolünü ne kadar kaybettiğimizi vurgulamaktadır.
Kaynak: technologyreview.com
Çeviren: Elif Akçay
