Felsefe Öğrenen Çocuklar Daha Bilinçli Davranıyorlar

 

Yeni bir araştırma, felsefi diyaloglara katılan çocukların daha iyi ahlaki yargılarda bulunduklarını gösteriyor. Ayrıca bu çocuklar, daha aktif bir dinleme becerisi ve daha bilinçli seçimler yaparak sorumlu vatandaşlık pratiği sergiliyorlar.

Duygu Aydemir

 

İskoçya’da 130’dan fazla ilk ve ortaokul öğrencilerinin katıldığı bir deneyde, pratik felsefe oturumlarına katılan çocukların;

  • dinleme becerilerinin geliştiği,
  • diğer insanlara karşı saygı tutumlarının arttığı,
  • daha önce göremedikleri farklı bakış açılarını görmeye başladıkları,
  • fikirler üzerine düşünmeye teşvik ettiklerini,
  • problemleri daha iyi analiz ettiklerini

ortaya koydu. Pratik felsfe kursuna katılan öğrenciler, bir şeye karar vermeden  önce daha iyi düşünmeye başlıyorlar.

Felsefi Araştırmalar Topluluğu (CoPI) olarak bilinen bir geleneği takip eden oturumlarda öğrencilere bir resim, kısa bir metin  veya bir müzik parçası gibi uyarıcılar veriliyor. Öğrencilerin bunlar hakkında sorulabilecek soruları açığa çıkarmaları isteniyor. Sorulardan biri seçilip onun üzerine tartışılıyor. Fakat tartışmalar, serbest sınıf tartışması  veya diyalgolar şeklinde değil. Tartışma ve diyaloglar, CoPI’ın eğitimli öğretmenleri tarafından önceden yapılandırılıyor ve ne yöne doğru yönlendirileceği belirleniyor.

Söz konusu araştırma, Strathclyde Üniversitesi’nden Dr. Claire Cassidy liderliğinde gerçekleştirildi. Cassidy’e göre, “Bu şekilde pratik felsefe yapmak, aktif vatandaşlık sergilemeleri için çocuklara katılım araçları sunuyor. Vatandaşlığın aslında ne anlama geldiğini tartışmakla birlikte İskoç öğretmenler, ‘Üstün Başarı Müfredatı’ yoluyla öğrencileri, sorumlu vatandaşlık konusundaki yeterliliklerini geliştirmeye teşvik ediyorlar. Felsefi Araştırmalar Topluluğu yaklaşımı, müfredatın amacına ulaşması için felsefi diyalogların ne kadar etkili olabileceğini tespit etmeyi amaçlıyor. Felsefe yapmak elbette sorumlu ve etkin vatandaşlığı garanti etmiyor, etmesi de gerekmez fakat vatandaşların ihtiyaç duydukları araçları edinmelerine yönelik olarak izlenebilir.

Araştırmaya katılan öğrencilere vatandaşlığın ne olduğu ile ilgili düşünceleri sorulduğunda öğrenciler;

  • başka insanlara ve fikirlere karşı saygılı olma,
  • görgülü davranma,
  • başkalarının görüşlerini temsil etme,
  • çevreye duyarlı olma,
  • yasalara saygılı olma ve
  • komitelerde oturma konularıyla bağlantılı olduğuna

vurgu yaptılar. Akılcı argümanları çatışmaya dönüştürmeden konuşup tartışabildiklerini anladılar ve çok defa oturumları bittikten sonra da tartışmaya devam ettiler. CoPI’nin  onlara, bir öğrencinin dediği gibi, daha önce hiç düşünmedikleri gibi derin düşünme imkanı sağladığını anladılar.”

Araştırma ayrıca buldukları parayla ne yapacaklarını ve hangi yardım kuruluşuna para toplama gibi insanların ahlaki seçimlerle karşı karşıya kaldıkları bir dizi senaryoyu da içeriyordu. Bu tür durumlarda insanların hangi eylem planını seçtikleri, kendilerinin ne yapacakları ve kararlarının gerekçeleri soruldu.

Sekiz ile on hafta arasında bir dizi CoPI oturumuna katıldıktan sonra öğrencilere benzer senaryolar verildi. Verdikleri cevaplar bu kez oldukça ayrıntılı olma eğilimdeydi ve yanıtları için daha fazla gerekçe sunmuşlardı.

Kaynak: https://www.sciencedaily.com/12/01/12.

Related Posts

Sevilla, Fenerbahçe maçına hazır

UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu ilk maçında Fenerbahçe’yi konuk edecek Sevilla, hazırlıklarını tamamladı. Teknik direktör Jorge Sampaoli yönetiminde tesislerdeki idmanın ilk 15 dakikası basın mensuplarına açık…

Akşener’in masayı dağıtmasının ardından Kaftancıoğlu’ndan, “Umutsuz olmayın” paylaşımı: Gidecekler

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, 6’lı Masa’da 5 liderin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklediğini, buna karşı çıktıklarını söylemesinin ardından CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan dikkat çeken bir…

Halkla İlişkilerde Hangi Etik Teori Geçerlidir?

Halkla ilişkiler çalışanları arasında etik karar verme konusunda bariz bir boşluk göze çarpmaktadır. Peki, bu alandaki profesyoneller neden etik kararlar alamıyorlar veya etik bir ses oluşturamıyorlar? Profesyoneller…

Veri Simsarları Gizliliğinizi Nasıl Tehdit Ediyor?

Veri simsarları ve kişisel bilgilerle ilgili sorularınız yanıtlandı. Eğer son birkaç ayda “veri komisyoncusu” terimini fark etmeye başladıysanız, yalnız değilsiniz. Ayrıntıları merak ediyorsanız, işte bilmeniz gerekenler. Bilgi…

İşkolikler, Alışverişkolikler, Dijital Takıntılılar: Bağımlılıkta Sınırı Nereye Çekeceğiz?

Beyin Taramalarının Görüntüleri Saat yönünde, sol üstten sırasıyla: Normal bir beyin, obez bir kişinin beyni, bir alkoliğin beyni, bir kokain kullanıcısının beyni… Bu görüntülerdeki parlak renkli alanlar,…

Proje Yönetiminde Suskunluk Sarmalı

Suskunluk Sarmalı kuramı, 1964 yılında bilim insanı Elisabeth Noelle Neumann tarafından ortaya konmuş bir kitle iletişim modelidir. Neumann’ın yaptığı deneylerle oluşturduğu bu kuram “Eğer bir ortamda bir grup…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir