Toplum 5.0 İçin Yeni Bir Toplumsal Sözleşmenin Gerekliliği

 “Süper Akıllı Toplum”un sağlıklı bir biçimde oluşturulması için uluslararası toplantılar düzenlenmekte ve konu ile ilgili makaleler hazırlanmaktadır. Sayısı az da olsa bazı çalışmalarda, Toplum 5.0 projesinin bilişimsel sosyal araştırmalar için yeni paradigmalar sunulduğu söylenmektedir, fakat bu yapay toplumun sosyal yaşamının düzenlenmesine dair bir sözleşmenin gerekli olup olmadığı tartışılmamaktadır.

Jean Jacques Rousseau, “Toplum Sözleşmesi” adlı eserinin girişinde, hakkın cevaz verdiği şeyi menfaatin emrettiği şeyle uzlaştırmaya çalıştığını belirtmektedir. İleri sayfalarda ise “Cemiyetin üyelerinin her biri bütün hakları ile birlikte kendini cemiyete terk eder. Çünkü bir defa herkes kendini tamamen cemiyete verdiğinden durum herkes için aynıdır. Dolayısıyla kimsenin, bunu başkasının zararına kullanmakta menfaati olamaz.” demektedir. Yazara göre, “Nefsini terk etme işi kayıtsız, şartsız olduğu için birlik, ne derece mümkün ise o derece mükemmel olacaktır, çünkü hiçbir üyenin isteyeceği bir şey artık kalmamıştır.”

Yazarın tüm düşüncelerine katılıyor olsak bile burada “mümkün” kelimesinden dolayı bir itirazda bulunmamız gerekmektedir. Çünkü toplumsal bütünleşme, yönetimsel kolaylık açısından bir gerekliliktir, “imkân”lar içerisinde tercihte bulunabilen birey için değil. Kaldı ki, Toplum 5.0 tartışmalarının sürdüğü günümüzde internet teknolojilerinin geldiği seviyeye bağlı olarak, hak ile menfaat sınırların değiştiğini de söyleyebiliriz. Bunun yanında iletişim teknolojilerinin geliştiği tüm toplumlarda değil bütünleşme, tam tersine, bireyselleşme ile gelen bir tür ayrışma görülmektedir. Sırf buna bakıldığında “nefsini terk etmek” gibi sıra dışı çözüme alternatif bir önerinin gerekliliğini savunabiliriz.

Sınırların ortadan kalktığı, her bireyin siber dünyada kendine has bir topluluk oluşturabildiği, kısacası herkesin kendine özel bir ağ kurabildiği bir ortamda “hak” ve “menfaat”in ne olduğu, sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği konusunun, “güç ve adalet dengesi” ile birlikte tekrar tartışılması gerektiği açıktır. Buna bağlı olarak Rousseau’nun, bir toplumsal varlık olan insanın, bir arada, uyumlu biçimde yaşaması için ortaya çıkan toplumsal kuralları ve bu kuralların çıkış şekillerini anlattığı “Toplum Sözleşmesi”nin, “insan merkezli değer” odağında geliştirilen Toplum 5.0 projesinin bir parçası olarak yeniden tartışılması, bu yeni toplumun küresel-ortak sorunlarının çözümünün dışında, toplumsal uyuma yönelik yerel-kültürel değerlerinin korunması ve geliştirilmesi açısından da önemlidir.

Yine Rousseau’ya göre, içimizden her biri, varlığını, bütün kuvvetini, müştereken genel kuvvetin emrine verir ve biz, her ortağı, bölünmez bütünün bir parçası olarak kabul ederiz. Fakat “devlet” ve “vatan” kavramının içini dolduran “hâkim varlık”ın artık yönetimsel bazda kaldığı, sadece yönetsel açıdan bunların bir geçerliliğinin olabildiği artık bilinen bir gerçektir. Sınırsız bir dünyada insanın, bütün varlığını ve kuvvetini emrine vererek bir bütünü oluşturduğu yapıya artık devlet veya vatan değil, etkileşimli sosyal medya veya internet denmektedir. Zaten interneti kullanan, onunla sınırsızlığı ve görece özgürlüğü tadan Z kuşağını, böyle kalıpların içinde tutmak da zor görünmektedir.

İşaretler insanlara, Toplum 5.0 denilen olgunun dışında kalmak istemesinin, bir tercih olarak sunulmayacağını göstermektedir. Çünkü yeni gelişmelere ayak uyduramayan toplumların doğal seleksiyona uğraması kaçınılmaz görülmektedir. Hal böyle iken, Toplum 5.0 tasarısında belirtilen “değer odaklı bir toplum” anlayışına uygun olarak, Japonların yaşlı nüfus ve çevre sorunları gibi, insanı temel değer olarak tanımlayan düşüncelerinin yanında, yerel-kültürel değerlerinin de hesaba katıldığı bir toplumsal sözleşmenin, yeni “süper akıllı” toplum için de gerekli olduğu açıktır. Çünkü Rousseau, bu satırları kaleme aldığı 18. Yüzyılın sonlarında endüstri daha ilk dönemlerini yaşıyordu. O günden bu güne bakıldığında ancak ruhların müdahalesi ile gerçekleşeceği düşünülebilecek şeylerin, günümüzün normalleri arasında kabul ediliyor olması, “ben komşuma zarar vermeyeyim ki, komşum da bana zarar vermesin” türünden bir düşünceye dayalı yazılı olmayan bir toplumsal sözleşmesinin geçerliliğini de tartışmaya açmaktadır.

Kısacası; yeni dönemin “hak”kının cevaz verdiği şey ile “menfaatinin” emrettiği şeylerin uzlaştırılmaya çalışılması Toplum 5.0’ın sosyal uyumu için önem arz etmektedir.

 

Abdulkadir Büyükbingöl

Related Posts

Müzisyen Niko Necdet’e komşu dehşeti! Önce pompalı tüfekle ateş açtı sonra baltayla evine saldırdı

İzmir’in Foça ilçesinde yaşanan komşu kavgasında Arif Serdar K., müzisyen Niko Necdet Keresteci’ye pompalı tüfekle ateş açtıktan sonra balta ile evine saldırdı. Olaylar güvenlik kamerasına da yansıdı….

Sen Türkülerini Söyle kazanan isim belli oldu!

Sen Türkülerini Söyle yarışması 10. bölümüyle süper final yaptı. TRT 1 ekranlarında izleyici ile buluşan şarkı yarışmasında büyük finalin ardından kazanan isim netleşti. Peki, Sen Türkülerini Söyle…

Amerika Açık tek kadınlarda şampiyon Coco Gauff

Tenis sezonunun son Grand Slam turnuvası olan Amerika Açık tek kadınlar finalinde ABD’li Coco Gauff, Belaruslu Aryna Sabalenka’yı 2-1 yenerek şampiyon oldu. 2023 Amerika Açık tek kadınlar…

Kardeşlerim Doruk öldü mü? Kardeşlerim dizisinden Onur Seyit Yaran ayrıldı mı?

Kardeşlerim Dizisi 4. Sezonunda Doruk’un Sonu ve Onur Seyit Yaran’ın Ayrılışı Kardeşlerim dizisi, 9 Eylül tarihinde 4. sezonuyla ekranlara geri döndü. Yeni sezonun başlamasıyla birlikte, Doruk karakterinin…

Sevilla, Fenerbahçe maçına hazır

UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu ilk maçında Fenerbahçe’yi konuk edecek Sevilla, hazırlıklarını tamamladı. Teknik direktör Jorge Sampaoli yönetiminde tesislerdeki idmanın ilk 15 dakikası basın mensuplarına açık…

Akşener’in masayı dağıtmasının ardından Kaftancıoğlu’ndan, “Umutsuz olmayın” paylaşımı: Gidecekler

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, 6’lı Masa’da 5 liderin Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklediğini, buna karşı çıktıklarını söylemesinin ardından CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’ndan dikkat çeken bir…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir